İşletme sorumlusu, bilirkişilerin dünyası, uzman delili, mütalaa, uzman görüşü

Yıldırım Koruması ve IEC 62305 Standardı

 Edit: Eski versiyonu Google botları pek çekici bulmamış olacak ki metni geliştirmeyi denedik.

TSE web sitesinde "yıldırımdan korunma" yazarak yürürlükteki standartları aratırsanız çıkan sonuçlar şöyledir.

TSE yürürlükteki yıldırımdan korunma standartlar
Özeti: IEC 62305 - 62561 - 62858 ve bölümleri ile TS 13709 - 13427 ülkemizde yürürlüktedir (Mayıs 2024). Peki bunlar neyi kapsar? 62561-62858 ve 13427 daha spesifik alanları hedeflemektedir. TS EN 62305, neredeyse tüm Avrupa'da geçerlidir ve 4 bölümüyle hem İngilizce hem Türkçe olarak bu listeye girmiştir.
62305, IEC yani Uluslararası Elektroteknik Komisyonunun (82 üye ülkesi var) standardı iken TS 13709, NFC 17-102'den çeviridir. NFC Fransız standardıdır. 17-102'de tanımlanan "aktif paratoner" tartışmalı bir üründür. 17-102'ye sahip Fransızlar 62305'i dışlamış da değildir.
​Meslektaşlar 62305'in "yuvarlanan küreleri" ni uygulamaktansa birkaç çember ile "kapsama/koruma alanı" çizmeyi tercih ederler. İşte bundandır, ülkede resmi kamu ihalelerinde bile -yüzde yüze yakın oranda- hata yapılır ve 62305 uygulanmaz, "alternatif kolay çözümlere" yönelinir. 

Projenin bir yerinde Avrupalılar varsa mesela hafif raylı sistem işlerinde (trafo binaları), NATO bağlantılı askeri işlerde, bazı TEİAŞ işlerinde 62305 uygulanmaktadır. Sistemin doğrularını maalesef pek az işte görebiliyoruz. Yaşadığım şehirde genişçe bir arterde yaya üst geçidi inşa edildi. Tamamen çelik bir yapı. Mimari tasarım gereği çelik bir borudan yapılmış göğe yükselen ve taşıyıcı (belki de değil) halatların bağlanacağı bir konstrüksiyon var. İnşaat sürüyor ama müteahhit imalatı kaçırmamış, boruyu boyamış üstüne de (...) m yarıçaplı "aktif" paratoneri kondurmuş. İndirme iletkeni de var hem de. Fotoğrafı şöyle.

Metal yapının kendisi indirme iletkenidir

TS EN 62305 uygulamalarında, yukarıda olduğu gibi yapının metal iskeleti varsa yada metal çatı veya metal cephe varsa, yapının iletken materyalleri yıldırım koruma sisteminin birer parçası olarak kullanılabiliyor. Nasıl ki bir metal bayrak direğinin tepesine bir yakalama ucu koyup yanından bakır indirme iletkenini (2 adet 50 mm2 bakır iletken anayasa gibi uygulanır!) döşemeye gerek yoksa, yukarıdaki geçitte de zaten yeterince kalın kesitteki çelik yapı, indirme iletkeni olarak kullanılmalıdır. Geçit iskeletinin tüm metal yapısının elektriksel olarak bağlı olduğundan emin isek, temel pabuçları yapılırken temel topraklamasını da ihmal etmediysek bu yapı zaten mükemmel biçimde 62305'i sağlar. "Yuvarlanan küreler" yöntemi ile ilave korumaya gerek var mı bakılabilir. 

62305, yeni inşa edilen binalarda uygulanması çok da zor olmayan kurallar içermektedir. Yapının risk analizine göre çatılarda ve cephelerde yıldırım isabeti olası yerlere yakalama ucu konur, bunlar uygun fiyatlı metal ürünlerdir. Yaklaşık 20 metre aralıklarla (mesafe tasarımla netleştirilir) en az iki indirme iletkeni tüm yapı çevresi boyunca tesis edilir. Bina temelinin de dahil olduğu bir topraklama sistemine irtibat sağlanır. 10 ohm empedans bile toprak geçişinde yeterli olur. Yakalama ucu olan binalarda iç yıldırımlık denen parafudr/ SPD (surge protection device) ilaveleri ihmal edilmez. 

Kamu projeleri dahil en çok yapılan hatalar şöyledir: Risk analizi yapılmaz, çok sayıda yakalama ucu yerine yüksek direklere sözde "aktif paratoner" tesisi ile "kapsama alanında" kalan alan korunmuş kabul edilir. 50 mm2 galvaniz çelik iletken yeterli iken 100 mm2 bakır iniş yapılır. İnişten sonraki toprak sistemi temelden ayrık yapılır. Metal çatılı yapılara farklı değerlendirme uygulanmaz. Görece alçak katlı bir binaya, daha yüksek bir direk eklenerek riski büyütülürken iç yıldırımlık ihmal edilir (Sayın Hasbi İsmailoğlu hocanın konuya ilişkin görüşlerini kaleme aldığı teknik metne buradan ulaşabilirsiniz).

Sayın Sabri Günaydın'ın eski ama hala güncel çok önemli yazısına şu linkten erişilebiliyor. NFC 17-102'yi ve ESE "pazarlamacılarını" tarihsel gelişimi ile anlatmış sayın Günaydın.

Berlin gezimizde Reichstag çatısına çıkıp etrafı izlerken oradaki 62305 uygulamasını görmek fırsatı bulmuştum. Çatıdaki heykellere minik yakalama uçları ve iletkenleri iliştirilmişti. İki fotoğraf şöyle;

Reichstag çatısında heykeller, 62305 uygulaması

Reichstag çatısında heykeller 2

Bir  başka çatıdan şu detayı çektim. Ardında da parlamento binasının (Reichstag) görünüşü var.
IEC 62305 uygulama örneği
Reichstag Almanya Berlin
Bir şantiyemde İSG danışmanı doçent, yıldırım korumaya takmıştı. Her denetim de eleştiri yazıyordu. Şantiye idari binası korunuyor mu sorusuna evet demek için binanın iki tarafında mevcut direkler arasına gerili iletken ile kesin çözümü uyguladık. Aşağıdaki gibi bir çözümdü.
bacaların 62305 koruması
25 metre açıklıkta o iletken sehim yapıp çamaşır ipi gibi görüntü veriyordu ancak kitap öyle söylüyordu ve en ekonomik çözümdü. 
 
Bunun gibi başka ilgi çekici konular için ziyaret etmeyi unutmayın.

Dikkat! İroni Barındırır

Süper Yetenekli Bilirkişiler

Oturulur durumda olan bir lüks konut projesine keşif incelemesine gitmiştik. Müteahhitin ayıplı, eksik işleri olduğu iddia ediliyordu. Keşif bitti, makul bir süre sonra taslak rapor, kurul üyeleri arasında görüşe sunuldu. İnşaat mühendisi, sözleşme eki teknik şartname maddeleri üzerinden tek tek ilerleyerek, "bu yapılmış, şu eksik" şeklinde tespitlerini yazmıştı. Bir madde dikkatimi çekti. "Asmolen döşeme yapılacaktır." "Yerinde yapıldığı görüldü." İlgili mühendisi aradım, ikaz edip, "Kripton gezegeninden olduğumuzu bilmemeliler" dedim. Ban hak verip tümceyi şöyle düzeltti: Bina, yapı denetim firması kontrolünde inşa edildiğinden asmolen döşemenin yapıldığı kabul edildi. Bana kalırsa bu tespitte de sorun var ama en azından "sırrımız" ifşa olmadı.

Bilirkişilik şartları arasında açıkça ilan edilmeyen bir kural vardır. Kripton gezegeninde doğmak. Evet, Clark Kent gibi duvarların, döşemelerin içini görebiliyoruz. Açık-gizli ayıplar asla bizden kaçmaz. İnşaatların imalat geçmişini dahi retrospektif olarak bir bakışta görebiliriz. Ekonomi yanımız da çok güçlüdür. İğneden ipliğe herşeyin rayiç fiyatını geçmişten bugüne ezbere biliriz. İki yıl önce bitmiş, milyon dolarlık villanın kesin hesabını 100 dolara çıkarırız mesela (adam başı yüz ama o kadar da değil).

Aman! Aramızda! 💪

(edit: bu dosyada çok daha çarpıcı olaylar yaşandı, ilk fırsatta başka bir yazıda anlatılacaktır)

Çok özel yetenekli bilirkişiler